KAZ DAĞLARI SU VE VİCDAN NÖBETİ ÇANAKKALE 

Çanakkale kaz dağlarından gelen tek su kaynağı toplama havzası olan Kaz dağı. Kirazlı Balaban bölgesinde siyanürlü altın madenciliği yapmak için Kanada firması  Alamos gold  altın aranacak bölgede 195000 ağacın kesimini gerçekleştirmiştir. Çanakkale'nin tek su havzası konumunda bulunan bölge bu kadar büyük bir kirlenmeye nasıl dayanacağı ve bu siyanürlü altının bu bölge ve Çanakkale'ye neler yapabileceği hala ön görülmemektedir. TEMA Vakfı'nın ve Çanakkale halkının sahip çık kampanyasıyla tutulan nöbetler sayesinde siyanürle altın çıkarma süreci yavaşlamış firmanın ruhsat yenilemem ihtiyacı doğmuştur. firmanın yaptığı açıklamadan 2020 yılının Son aylarına kadar ruhsat yenileme ve bekleme sürecine geçtiğini duyurmuştur. Türkiye'nin İzmir Bergama'da bulunan altın fabrikasında edindiği deneyimler göz önünde bulunarak söylüyorum ki toprağı kullanılmaz hale getirdikten sonra oluşabilecek kazancın hiçbir anlamı yoktur.

Gördük ki Bergama'da altın çıkaran firma Feto bağlantılı olup, Siyanür ile çıkarılan altının Türkiye'ye de çok bir Kazancı olmamıştır bunun nedenleri tartışılır.

Altın çıkarmanın başka yolları'da bulunmakta ama maliyet açısından en ucuz yöntem Siyanür ile altın çıkarma yöntemidir. Ama hiçbir yabancı firma başka bir ülkeye gidip Ben Senin ülkende en iyi ve en kaliteli şekilde altın çıkartacağım demeyeceğini de hepimiz biliyoruz. Onlar için kazanacakları para ön plandadır ne kadar daha az maliyet de altına ulaşabilirse firma o kadar fazla kar edeceğini bilmekte. Tabii çevreye ver vermiş olacağı tehlike ve kirlilik firmanın hiçbir zaman umrunda olmayacaktır, Çünkü oradaki fabrikanın verimliliği bittikten sonra fabrikasının toparlayıp gidecek. Ama bu topraklar bizim Biz topraklarımızı kanla kazanırken para ile satamayız, suyumuza Kaz dağlarımıza ağacımıza bitkilerimize ve en önemlisi toprağımıza kan alınan topraklara sahip çıkmamız gerekiyor.

Sahip çıkalım ki bizden sonraki nesiller de o topraklarda yaşaya bilsinler her şeyin para olmadığını çocuklarımıza öğretmeliyiz onlar da bizimle beraber bu haklı sesimize kulak vermeli ve öğrenmeli. Seneler sonra Bize dönüp şunu sormamalılar bunlar olurken Siz ne yaptınız. Biz hiçbir şey yaptık dememeliyiz toprağımıza suyumuza ağacımıza sahip çıkalım.

İnanın Biz Kanada'ya gidip bu şekilde bir Madencilik yapamayız hiçbir hükümet bize bu şekilde ne bir ruhsat ne bir arama izni verir artık insanların bilinçlenmesi ile beraber geleceğimize Kaz dağlarına sahip çıkmalıyız lütfen Eğer bu tarz firmalara para karşılığıyla toprağımızı peşkeş çekersek çocuklarımız atalarımız inanın bizden Davacı olur. ÇED raporlarını bir daha gözden geçirip buradan edinilecek kazancın kayıplarımızı hiçbir zaman kapatmayacağını farkında olmalıyız. Biz madenlerimizi çıkarılmasın ekonomik değere dönüşmesin demiyoruz. çağımızın gerektirdiği ölçüde çevreye ve toprağa en az zararı vererek bunu çıkartmalıyız. Hatta bunu çıkaran firmaların milli firmalar olması ve devlet tarafından yapılması çok daha mantıklı firmalar buradan kazandıkları altını işteyim tekrardan bizlere satacak elbetteki Global piyasalardaki işleyiş bu şekilde ama ne kadar çıkardığını nasıl çıkardığını nereden bileceğiz. Çünkü CED raporlarının ne zaman alındı darbeden önce mi alındı darbeden sonra mı alındı bunların incelenmesi kimler bu firmanın arkasında danışmanlık yaptığı bilmek zorundayız. Halbuki Gelin o bölgeye bir zeytinyağı fabrikası açın o bölgenin zeytini çok verimli dünya piyasalarına bunu sunalım hiç kimse bana yanaşmıyor değil mi Çünkü yangından mal kaçırır gibi bir ülkenin topraklarını kirleterek bir daha o toprakları Yüzyıllar boyunca kullanılamaz hale getirdikten sonra tası tarağı toplayıp Gitmek Kolay. Bizler bu ülkenin parçasıyız bu ülkede doğduk bu ülkede büyüdük ve bu ülkede ölme arzusu ile yaşıyoruz İnsan kendi evine zarar vermemeli hele hele verdiği bu zarar geri dönülemez haldeyse çevremize sokağımıza suyumuzu ağacımıza meyvemize sahip çıkalım

Çanakkalemize sahip çıkalım Çanakkale bizim evimiz